31 Mayıs 2010 Pazartesi

ELEGY


Yaşlı bir adama genç bir kadın aşık olabilir mi? Bir ilişkide yaş farkı ne kadar önemlidir? Aşk nedir? Bu soruları kendime sormamın sebebi izlediğim bir film, adı Elegy ( Elegy kelime anlamı olarak bizim dilimizdeki ağıt şiiri anlamında kullanılıyor). Filmin baş rollerinde Sir Ben Kingsley ve Penelope Cruz, yönetmen koltuğunda ise Isabel Coixet bulunmakta.
Film konusu tabi ki kendime sorduğum sorularla paralel. David Kepesh (Sir Kingsley) edebiyat profesörü, amatör müzisyen ve fotoğraf sanatçısı, edebiyat eleştirmeni, bir kültür duayenidir. Consuela (Cruz) ise David in dersine giren genç, çekici ve seksi bir bayan. David Consuelayı verdiği bir ders sırasında görür ve daha görür görnez Consuela dan çok etkilenir, kendi kendine daha derste olmasına rağmen onunla ilgili yorumlar yapar kafasında. Tabi ki David fiziki olarak yaşlı ve karizması olmayan bir görünüşe sahiptir fakat onun kültürlü oluşu kadınları kendisine bir mıknatıs gibi çekmektedir. David, Consuela ile tanışma fırsatı ararken bir anda onu dönem sonlarında öğrencilerine verdiği partiye davet etmek aklına gelir ve orada birbirlerinden etkilenirler. İlk başlarda Consuela sadece Davidin sahip olduğu kültür birikiminden faydalanmak istediği için onunla birlikte olduğu zannedilir fakat bu böyle olmaz şayet Consuela da David e aşıktır…
Film tabi ki daha bir çok olay örgüsüne sahip ve film ne kadar sıradan gibi görünen bir konuyu anlatsa da temelinde aslında iki kuşak arasındaki oluşabilecek aşkı anlatmaktadır. Bence bu gerçekleşebilir, çok yaşlı birisiyle çok genç birisi birbirlerine aşık olabilir. Çünkü aşk dış görünüşe değil de tamamıyla içten duygularla kurulabilecek bir şeydir. Aşk yaşa bakmaz, paraya, güzelliğe bakmaz, en çirkine de en görgüsüze de bakabilir derken aklıma Victor Hugo nun ‘’Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh kalbi bağlayamaz mı? …… ‘’ şiiri geldi neyse ciddi olalım… Filmdeki en önemli ve beni gerçekten duygulandıran unsurlardan biri ise bir erkek hayat karşısında ne kadar tecrübeli olursa olsun ve ne kadar çok kültürel bilgi ve birikime sahip olursa olsun aşka düştüğü zaman çok anlamsız, gereksiz, aynı lise çağındaki yeni yetme delikanlılar gibi davranabilir. Bence bu erkeklerin lanetidir. Çok az erkek aşkın karşısında olgun ve çok azı kadınına aşkını belli etmeden durabilir. Bunun için aşık olmayın diyeceğim ama ne yazık ki ve lanet olsun ki aşk dünyada ki en güzel şeydir bizi ne kadar küçük düşürebilse de. Neyse ciddi olalım fazla uzatmadan Elegy bence izlemeniz ve üzerinde kafa yormanız gereken bir film eğer zamanınız olursa izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.


Saygılarımla.

16.11.2009

Hiç yorum yok: